Son yıllarda, hayvanlara yönelik toplumsal hassaslık giderek artıyor. Medyanın rolü, yasal düzenlemeler ve toplumsal sorumluluk projeleri, hayvan haklarına olan farkındalığı pekiştiriyor.
Son yıllarda hayvan hakları ve refahının ehemmiyetinin daha fazla lisana getirilmeye başlandığını kaydeden Veteriner Doktor Burcu Etraflı, “Hayvan hakları savunucuları, bu mevzuda toplumsal farkındalık geliştirmiştir. Kanunlara karşıt muameleye maruz kalan ve kendi haklarını savunma bahtı olmayan hayvanların haklarını savunmak insanlara düşmektedir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Deneysel Araştırma Ünitesi (ÜSKÜDAB) Sorumlu Yöneticisi Veteriner Hekim Burcu Çevreli, son devirde sokak hayvanları yasası olarak bilinen yasal düzenlemeyle gündemde olan hayvanlara karşı toplumsal hassaslık konusunu kıymetlendirdi.
Sokak hayvanları problemleri görünür hale geldi
Veteriner Hekim Burcu Çevreli, insanların bilhassa kendilerini yakın hissettiği, takviye bulduğu bir varlık olarak hayvanların, her vakit onların hayatında bir yer edindiğini ve edinmeye de devam ettiğini lisana getirerek, “Hayvanların da hakları olduğu şuuru gelişmiştir. Bilhassa sokak hayvanlarının meseleleri daha görünür hale gelerek toplumsal sorumluluk projeleri geliştirilmiştir.” dedi.
Hayvan hakları ve refahının değeri daha fazla lisana getiriliyor
Son vakitlerde hayvanlara karşı hassaslığın, toplumda giderek daha görünür hale geldiğini kaydeden Etraflı, şöyle devam etti:
“Medya ve irtibat teknolojilerinin gelişmesiyle, hayvanlarla ilgili bilgilere daha süratli bir halde erişilebiliyor ve bu bilgiler ışığında, onların bize karşılıksız gösterdiği ilgi ve sevgi sayesinde empati yeteneğimiz de gelişiyor. İlkçağlara kadar uzanan insan-hayvan bağı daha çok insanların çıkarlarına dayansa da son yıllarda hayvan hakları ve refahının kıymeti daha fazla lisana getirilmeye başlanmıştır. Hayvan hakları savunucuları, bu hususta toplumsal farkındalık geliştirmiştir. Kanunlara alışılmamış muameleye maruz kalan ve kendi haklarını savunma bahtı olmayan hayvanların haklarını savunmak insanlara düşmektedir. Her geçen gün binlerce hayvan, azap boyutuna varan makûs muamelelerle karşı karşıya kalırken, etik kanılarla hareket eden beşerler, hayvanları müdafaa gereğini daha da güçlü bir formda hissetmektedir. Bu da hayvanlara karşı toplumsal hassaslığı pekiştirmiştir.”
İnsanlar yerleşik hayata geçerken kimi çeşitleri evcilleştirdi
İnsanların, Neolitik devirde avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik hayata geçerken çeşitli çeşitlerde hayvanları evcilleştirdiğini hatırlatan Veteriner Hekim Burcu Çevreli, “O periyotta insan-hayvan alakası büyük ölçüde ekonomik boyutta değerlendirilirken, günümüzde bu bağlantı daha çok sevgi, arkadaşlık ve yalnızlığı paylaşma üzere duygusal boyutlarda ön plana çıkmıştır. Hayvan hakları ise, insanların sahip olduğu haklardan farklı olarak, hayvanların ekosistem içinde sağlıklı bir formda ömürlerini sürdürebilmeleri için sağlanması gereken hakları tabir etmektedir. Hayvanların yeryüzü etrafının bir kesimi olarak birtakım haklara sahip olması ve bu hakların hukuk çerçevesinde korunması kanısı, tabiatın özgün yapısının bozulmasının insan ömrünü direkt etkilemesi nedeniyle ehemmiyet kazanmaya başlamıştır.” diye konuştu.
Çocukların etraf ve tabiat hakkındaki algılarının şekillenmesinde eğitimin önemi…
Yapılan araştırmaların, hayvan dayanaklı uygulamaların bireylerin bedensel ve ruhsal sıhhatine katkıda bulunduğunu göstererek insan-hayvan bağına yeni bir boyut kazandırdığını lisana getiren Veteriner Hekim Burcu Çevreli, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Çocukların etraf ve tabiat hakkındaki algılarının şekillenmesinde ise eğitim belirleyici bir rol oynamaktadır. Bilhassa tabiat ve hayvan sevgisi ile etraf korumacılığının kalıcı davranışlar ve ömür biçimine dönüşmesinde eğitimin tesiri büyüktür. Evcil yahut sokaktaki bir hayvanı sevmek, beslemek ve onlarla ilgilenmek, çocuğun ruhsal gelişimi ve hayal dünyasına ömür uzunluğu olumlu katkılar sağlamaktadır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
