Toplumda görülme sıklığı 2 binde 1’den daha az olan hastalıklar, bilim dünyası tarafından az hastalıklar olarak tanımlanıyor. Kronik bir süreç izleyerek uzun yıllar devam eden bu hastalıklar, kıymetli sıhhat meselelerine da yol açıyor. Bilim insanları 8 binin üzerinde ender hastalık olduğuna dikkat çekiyor.
Toplumda görülme sıklığı 2 binde 1’den daha az olan hastalıklar, bilim dünyası tarafından ender hastalıklar olarak tanımlanıyor. Kronik bir süreç izleyerek uzun yıllar devam eden bu hastalıklar, kıymetli sıhhat meselelerine da yol açıyor. Bilim insanları 8 binin üzerinde ender hastalık olduğuna dikkat çekiyor.
Nadir hastalıklara karşı insanları bilinçlendirmek, bu hastaların teşhis ve tedaviye kolaylıkla ulaşmalarını sağlamak maksadı ile her yıl şubat ayının son günü “Nadir Hastalıklar Günü” kapsamında çeşitli etkinliklerle farkındalık çalışmaları yürütülüyor.
Ulusal Ender Hastalıklar Derneğinin temelleri (NADHAS) geçen yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde misyon yapan multidisipliner bir grup tarafından atıldı. Bu takım 29 Şubat 2024 tarihinde az hastalıklara dikkat çekmek ve en şimdiki bilgileri bilim dünyası ile paylaşmak gayesiyle “2. Ender Hastalıklar Günü Sempozyumu”nda yeniden bir ortaya gelecek. Açılışını Ulusal Az Hastalıklar Derneği Lideri ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Alerji ve Klinik İmmünoloji Anabilim Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen’in ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rüçhan Sertöz’ün yapacağı sempozyuma farklı disiplinlerden bilim insanları katılarak ender hastalıkların semptomları, teşhisleri ve tedavilerinden bahsedecekler. Aktiflik kapsamında, “Nadir Hastalıkların Alerjik Yüzü, Ender Hastalıkların Romatolojik Yüzü, Az Hastalıkların Acil ve Ağır Bakım Yüzü, Az Hastalıklar Seyir Defteri, Hastam Her Şeye Alerjik, Rabdomyoliz Kalıtsal Metabolik Hastalıklar İçin İpucu!, İmmun Yetmezlik, Herediter Anjiyoödem ve Az Hastalıkların Nörolojik Yüzü” başlıklı 9 panel düzenlenecek.
“Nadir hastalıklara sahip beşerler kaliteli tedaviyi hak ediyor”
Ulusal Az Hastalıklar Derneği Lideri ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Alerji ve Klinik İmmünoloji Anabilim Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen, “Ülkemizin tıp ve sıhhat alanındaki güçlü markası olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, klinik araştırmalarda Avrupa’nın sayılı referans merkezleri ortasında yer alıyor. Uzman bilim insanları ve son teknoloji donanımlı laboratuvar altyapısı ile değerli tıbbı başarılara konut sahipliği yapan Tıp Fakültemizin farklı disiplinlerinde misyon yapan Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, Prof. Dr. Ömür Ardeniz, Doç. Dr. Aslı Kılavuz ile Ulusal Az Hastalıklar Derneğini kurduk. Son yıllarda giderek ilgi ve farkındalığın arttığı az hastalıklar, ülkemiz için de çok değerli bir sıhhat meselesini oluşturuyor. 2 binde 1 ya da daha az sıklıkta görülen hastalıklar az hastalık olarak kabul ediliyor. Dünyada yaklaşık 350 milyon kişinin az bir hastalığa sahip olduğu öngörülüyor. Ender hastalıkları olan bireyler, daha fazla bilinen sık rastlanan hastalıkları olan hastalar kadar sağlam, kaliteli ve faal tedavileri hak ediyor” diye konuştu.
“Hastalıklara teşhis konması uzun yıllar sürebiliyor”
Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen, “Nadir hastalıkları az yapan yalnızca görülme sıklığının az olması değil, doktorların farkındalığının da son derece az olmasıdır. Doktor farkındalığındaki azlığın en değerli nedeni tıp fakültelerinde eğitim müfredatında ender hastalıkların çabucak hemen hiç yer almamasıdır. Ender hastalıklar konusunda deneyimli öğretim elemanları maalesef birçok tıp fakültesinde bulunmamaktadır. Dahili bilimlerde genel olarak sık görülen kalp hastalıkları, endokrin hastalıklar, enfeksiyonlar, kanserler üzere hastalıklara yer verilmektedir. Az hastalıklar konusunda farkındalığın artması mezuniyet sonrası verilecek eğitimler, toplantılar ve kongreler ile lakin mümkün olabilecektir. Az hastalığa sahip bir bireyin gerçek tanıyı alması uzun yıllar sürmektedir. Bu müddet zarfında hasta şayet vefat etmezse yanlış teşhisler almakta, yanlış tedaviler uygulanmakta ve gereksiz operasyonlar geçirebilmektedir. Derneğimiz ender hastalıkların semptomları, görülme sıklıkları ve tedavileri hususlarında doktorlarımızın bilgi seviyesini artırmak maksadıyla kurulmuştur. Bu sayede teşhis alan hastaların teşhis alma müddetlerini kısaltmak, hastalığa bağlı geri dönüşü olmayan sakatlıkların gelişimini engellemek ve vefatları önlemek hedeflenmektedir” dedi.
“Aileleri bilinçlendirmeyi hedefliyoruz”
Türkiye’de akraba evliliklerinin yaygın olmasının, genetik geçişli ender hastalıkların görülme sıklığını artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen, “Derneğimiz akraba evliliklerinin önlenmesi ve aile taramaları ile şimdi semptom geliştirmemiş olguların ortaya çıkarılmaları bahislerinde aileleri bilinçlendirerek toplumsal sorumluluk projeleri gerçekleştirmeyi de hedeflemektedir. Derneğimizin logosunu çok eskiçağlardan itibaren baht getirdiğine inanılan 4 yapraklı yonca oluşturmaktadır; yoncanın birinci yaprağı umudu, ikinci yaprağı inancı, üçüncü yaprağı sevgiyi ve dördüncü yaprağı talihi temsil etmektedir. Tabiatta her 10 bin üç yapraklı yoncada bir dört yapraklı yoncaya rastlanır. Derneğimizin tüm doktorlarımıza başarılı teşhis koymalarında kılavuz oluşturacağına olan inancımız yüksektir. Derneğimizin kurucu doktorları olarak umudumuzun, inancımızın ve hastalarımıza olan sevgimizin yetim olarak isimlendirilen ender hastalıklar için baht getirmesini diliyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
